23 Temmuz 2015 Perşembe

BALIK, ZATEN 4 DAKİKADA PİŞER!

Balığın yağını ateşte öldürmeyin

Ayten SERİN  |  Hürriyet Gazetesi

Nordic Naturals, balıktaki Omega 3 yağ asitleri konusunda uzman bir şirket. Patronu Joar Opheim, “Eğer haftada üç kez balık yiyorsanız yeterli Omega 3’ü de alıyorsunuzdur ama pişirme yöntemine dikkat edin” diyor. Şirket balık yağı üretirken, avlanma kotalarından balıktan çıkan ağır metalleri yok etmeye kadar, her alanda çevreci bir yaklaşım izliyor

Joar Opheim’ın kurucusu ve CEO’su olduğu Nordic Naturals, Omega 3 yağ asitleri yani balık yağı üretiyor. Hamilelere, büyüklere ve çocuklara yönelik 150 değişik ürünleri var. Ürünleri Türkiye’de eczanelerde satılıyor. Opheim’ın balıklara yakınlığı Norveç’te doğduğu Kuzey Kutup bölgesindeki Bodo şehrinden geliyor. Fen bilimleri okumuş ve ABD’de mastır yapıp bir süre Silikon Vadisi’nde çalışmış. 1995’te Nordic Naturals’ı kuran Opheim, sadece balık yağına odaklanarak en iyisini yapmaya çalıştıklarını söylüyor. 

İşte Omega 3 uzmanından balık ve balıkyağıyla ilgili bazı gerçekler: 

ÇOCUKLAR İÇİN ŞART

EPA ve DHA, Omega 3 yağ asitlerinden ikisi. İleriye yönelik hastalık riskini azaltmanız için hepimizin her gün toplam 500 mg EPA ve DHA’ya ihtiyacı var. Beyin DHA’nın en yoğun bulunduğu organ. Yüzde 21’i saf DHA ile kaplı. 

Hamile kadınlarda bu seviye dramatik olarak aşağı iniyor. Bebeğin büyümesi, sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve beynin oluşumu sırasında DHA’ya çok ihtiyaç var. Çocuklar Omega 3 almazsa en iyi şekilde gelişemiyor. Bu durum; Omega 3’ün neden temel yağ asidi olduğunu da açıklıyor. 

BALIĞI ÇOK PİŞİRMEYİN 

Eğer haftada 3-4 kez balık yiyorsanız ekstra Omega 3 almanıza gerek yok. Tabii ne tip balık yediğiniz ve pişirme şekli de önemli. Balığı çok fazla ısıya maruz bırakmamalısınız. Yoksa içindeki Omega 3’ü trans yağa çevirirsiniz. 



Norveç’te balığı 5 dakikada ateşten alıyoruz. Örneğin İngilizler’in meşhur ‘fish and chips’ (balık ve patates kızartması) yemeğindeki balıkta herhangi bir Omega 3 kaldığını sanmıyorum. Kaynatıp çorbasını yapmakta sorun yok ama beş dakika kaynatmak yeterli. Balık zaten dördüncü dakikadan sonra pişer. Çiğ kalmaması için, kalın balıkları ince ekmek dilimleri gibi keserseniz daha iyi pişer. Izgara veya tavada çok yüksek ateşte kızartırsanız balığı kaybedersiniz. 

KÜBA’NIN TAŞI TOPRAĞI OMEGA 3 
ABD’de toplumun yüzde 45’inde Omega 3 eksikliği var. Küba’daysa Omega 3 eksikliğini çok nadiren görürsünüz. Küba’da bir araştırma yaptım ve şoke oldum diyebilirim. Küba her zaman organik tarım yaptı. Suni gübre ve böcek ilaçları kullanmadı. Büyük şehirlerde bile tarım yapılıyor. Çimeni alıp test ederseniz içinde Omega 3 bulursunuz. Bunu yiyen ineğin et ve sütünde de var. Eskiden tüm dünya böyledi ama Küba’nın son örneklerden biri olduğu söyleniyor. Endüstrileşmiş ülkelerde bunu asla göremezsiniz. 

KILIÇBALIĞI YERİNE HAMSİ 
Sardalya ve hamsinin denizdeki miktarı fazla. Uzmanlar kılıçbalığı ve ton balığı gibi nesli tehlikeye giren büyük balıklar yerine sardalya ve hamsi yememizi tavsiye ediyor. Balık çiftiklerinden asla balık almam, ne iş ne de yemek için... Omega 6 bitkisel yağ; ayçiçek ve mısır yağı bunu içerir. Vücutta su tutar. Bu çiftliklerin çoğundaki yemlerin içinde Omega 3’ten çok Omega 6 var. Çiftlik balıklarını da analiz ederseniz, çok fazla Omega 6 içerdiklerini görürsünüz. Doğada bu balıklarda neredeyse hiç Omega 6 olmazdı.


YUNUS DOSTU BALIKÇI 

Norveç; sürdürülebilir bir balıkçılık modeli geliştirme konusunda öncü oldu. Bir avlanma kotası var. Teknelere o yıl için tahmin edilen balık miktarına göre avlayabilecekleri limitler söyleniyor. Balıkçılık Norveç için çok önemli olduğu için kontrol şart. Tek bir balık türü bile, olması gerekenden fazla avlanmıyor. 

Bu sistem kopyalanıp Peru ve Şili’ye gönderildi. Tekneler verildi, etkili avlanma öğretildi. Her teknede uygun teknoloji ve GPS var. Onlar da kotalara uygun avlanıyor ve balık türlerinin geleceğini tehdit etmiyorlar. Firmamızda şu anda Peru’dan gelen hamsiyi kullanıyoruz. Norveç’te çalıştığımız balıkçılık şirketi, dünyada üç çevre dostu sertifikaya birden sahip olan tek şirket. ‘Friend Of The Sea’ (Deniz dostu), ‘Dolphin Safe’ (Yunus Dostu) ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikaları var. Peru’da da Norveçli aynı şirketle çalışıyoruz ve Norveç balıkçılık düzenlenmelerini uyguluyorlar. Çevre konusunda çok dikkatliyiz. Amerika’daki yeni merkez binamızı da tamamen yeşil bina olarak yapıyoruz. 

DENİZLERDE 400 TOKSİK MADDE 
Üretimde üç değişik balık kullanıyoruz: Hamsi, sardalya ve Kuzey Kutbu morina balığı. Hamsi ve sardalyanın doğada ilginç bir dengesi var. Bazen 10 yıl boyunca eko sistemde hamsi daha baskın, sonraki 10 yılsa sardalya. Bu dalgalanmayı gösteren uzun süreli çalışmalar var. Ama kimse sebebini tam olarak bilemiyor. Kuzey Kutup morinasının karaciğerini kullanıyoruz. Binamız denizin hemen dibinde, böylece ciğeri tekneden taze olarak alıyoruz. Morinayı sadece ocak-nisan arasında kullanıyoruz. 


Omega 3 üretiminde ürünün tamamen taze ve saf olmasına çok önem veriyoruz. Bunun için çok efor sarfediyoruz. Laboratuvarda tazelik ve saflığın yanı sıra, okyanuslarda gezinen 400’ün üzerindeki toksik maddeden ne kadar arındıklarına bakıyoruz. Bunu yapmanın tek yolu damıtmak. Bir işlemle balığın içinde olmaması gereken yabancı maddeleri dışarı alıyoruz. Sonra defalarca test ediyoruz. Geride PCB’ler (zehirli kimyasal maddeler), dioksinler ve ağır metaller kalıyor. Bunları da çok yüksek ısıda yakmak gerekiyor. Norveç’de bu işi yapan iki şirketten biriyle anlaşmalıyız, bizim için yakıyorlar. Yani tekrar çevreye salmıyoruz. 

18 Haziran 2015 Perşembe

Yaşamınıza 10 Yıl Katabilecek Oyun!

Yaz sıcaklarına, kalbe, şekere, hatta kansere dahi destek bu videodaki "bilimsel veriler". 

Videonun konu başlığı ile ne alakası var diyeceksiniz? Haklısınız. 

Ben videoyu iki kez izledikten sonra anlayabildim. Siz şanslıysanız; ben on-onbeş satırda anlatabileceğim. 

Haydi deneyelim:)

Video oyunları tasarımcısı JaneMcGonigal'in  ttp://www.ted.com/talks/lang/tr/jane_mcgonigal_the_game_that_can_give_you_10_extra_years_of_life.html
linkinde izleyebileceğiniz sunumunun başlarında, antioyuncu BAM (BilinçAltıM) başladı söylenmeye;
- çoluk çocuk / karı koca herkesi esir almaya başlayan internet oyunlarını aklamaya çalışıyor...
Halbuki ne menem şey şu oyunlar, külliyen ziyan / hayat, zaman, zihin ziyanı...

Video boyunca bir çok bilimsel veri aktarıyor Jane. Verileri "bağlantılandırmak için" ciddi çaba harcadım ama sonunda anladım. Kıssadan hisseye gelmeden, o muhteşem verileri "mümkün olduğunca kısa" size de aktaracağım.

2 ayrı araştırma "sonuçları" birbirinin zıttı çıkıyor. (Aslında 1.araştırmanın endişelerini 2.araştırma çözüyor.)

1.ARAŞTIRMAYA GÖRE Ölmekte olan insanların 5 pişmanlığı:
1)Keşke bu kadar çok çalışmasaydım
2)Keşke arkadaşlarımla bağlarımı koparmasaydım
3)Keşke daha çok mutlu olma fırsatım olsaydı
4)Keşke kendimi daha cesurca ifade etseydim
5)Keşke beklenenleri değil hayallerimi yaşasaydım

2. ARAŞTIRMAYA GÖRE Travma sonrası kişilerde gelişen 5 durum:
1)Artık beni mutlu eden şeyleri yapmaktan korkmuyorum
2)Artık aileme ve dostlarıma daha yakınım
3)Artık kim olduğumu biliyor ve kendimi daha iyi anlıyorum
4)Artık hayatımın yeni bir amacı ve anlamı var
5)Artık hayallerime ve amaçlarıma daha iyi odaklanıyorum.

Yine Jane'in aktardığı araştırmalara göre travma sonrasındaki kişiler; eylemlerinin ardından
* Zihinsel / Duygusal / Fiziksel ve Sosyal DAYANIKLILIK kazanıyorlarmış.

Jane; internet / face oyunları ile bunların bağlantısını da şöyle kuruyor. 

Travma sonrası "hayata tutunma" artıyorsa, herkesin travma geçirmesine gerek yok!  İyi kurgulanmış sanal oyunlarla bu süreçleri deneyimleme ortamı zaten yaratılıyor. Oyunları gereksiz zaman kaybı sanmadan, oyunlardan korkmadan bu verimli yansımalarını fark edin ve muhakkak oyun oynayın, demeye getiriyor.

Ve yine bir araştırma sonucuna dikkat çekiyor. Çocuklarıyla birlikte günde 30 dakika sanal oyunlar oynayan ebeveynlerin, oynamayanlara göre çocuklarıyla daha sıkı ve güçlü bağları olduğu tespit edilmiş.
Vee tüm bunlar +10 yıl kazandırıyormuş bizlere....
Ben kendimde miyim? İnanamıyorum yazdıklarıma! 

20 yıllık bilgisayar kullanıcısı olarak, solitaire'den öte oyunlar menüsüne tıklamayan ben, neler diyorum? Yalnız cidden içime su serpildi,  ah n'olacak bu çocukların hali, internet oyunlarından başlarını kaldıramıyorlar,  aptala dönecekler, şiddet eğilimi artacak, edilgenlikten kurtarmak lazım bunları, acil çocukları koruma örgütlerine projeler geliştirelim, sokaklara çıkalım, pankartlar açalım...ay ay ay çok bi  fena bu gidişat.. derken...

Bakış açısı... anlamak için araştırmak... bilimsel verilere kulak asmak... NE GÜZEL KORKULARIMIZI sukünetlendiriyor.

(Şimdi ben bi yeğenlerimi arayayım, Farmville de neymiş b i bakayım, sıkılırsam? Aaa katlanayım azıcık canım, sonunda travmalar atlatıp mutluluğa tavan yaptıracağım:)))

(Hatice İnhanlı, TED'le 21 gün proje yazılarından)

12 Haziran 2015 Cuma

HAMİLELİKTE KARŞILAŞILAN DİŞ ETİ HASTALIK VE TEDAVİLERİ

Dişeti kanaması dişeti hastalığının ilk belirtisidir. Günlük bakım uygulamaları dikkatli bir şekilde yapılmazsa diş plağı birikir. Plak yoğun olarak bakterilerden oluştuğundan hastanın savunma sistemi buna karşı bir cevap vermeye başlar. Bu cevaba bağlı meydana gelen doku değişiklikleri sonucunda dişeti kanaması ortaya çıkar. Dişeti kanaması toplumda çok yaygın görüldüğü için normal kabul edilse de hiçbir şekilde sağlık belirtisi değildir.

HAMİLELİKTE DİŞ ETLERİ
Son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda hamilelerde mevcut dişeti hastalığının düşük doğum ağırlıklı bebeklere veya erken doğuma neden olduğuna dair bulgulara rastlanmıştır. Bütün bu nedenlerden dolayı hamilelikte ağız bakımına çok dikkat etmek, mümkün ise hamilelik öncesinde tüm diş ve dişeti hastalıklarını ortadan kaldırmak, hamilelik sürecinde ise ortaya çıkan kanama ve benzeri bulgulara karşı dikkatli olmak gerekiyor.
Hamilelik Kabaca Üç Dönemde İncelenir:

İlk üç aylık dönem: Bu dönem bebeğin çok hassas olduğu bir dönemdir. Gereksiz müdahaleler düşüğe sebep olabilir. Fakat ağrıya sebep olmuş veya müdahale edilmediği taktirde daha çok zarara neden olabilecek durumdaki dişlerin çekim, kanal tedavisi gibi acil olarak tedavi edilmesi gereken durumlarında, çekinmeden diş hekimine gidilmelidir. Diş hekimi, bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedaviyi sağlayacaktır.

İkinci üç aylık dönem: Bu dönem, hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimi, dolgular, kanal tedavileri vb. pek çok tedavinin yapılması için en uygun olan dönemdir.

Üçüncü üç aylık dönem: Bu dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmıştır. Aynen ilk üç aylık dönemde olduğu gibi, acil tedaviler dışında diş hekimi müdahale etmeyecektir. 

Hamilelik sırasında hormon seviyeleri dramatik olarak artmaktadır. Progesteron 100mg/ml seviyelerine yükselir ki bu menstürasyondaki en yüksek değerin 10 katıdır. Plasmadaki estradiol normal siklustaki değerinden 30 kat daha fazladır. Dişeti dokusunda seks hormonlarına ait reseptörler olduğu gösterilmiştir. Bu da dişetinin seks hormonları için hedef dokulardan biri olduğunu ortaya koymaktadır.

''Diş etinde oluşan iltihap nedeniyle anne adaylarının kesesinin damarları tıkanabilir ve çocuk beslenemez. Çocuk düşük ağırlıkta doğabilir ya da diş eti iltihabı sonucunda yayılan iltihabi reaksiyonun molekülleri ve mikroorganizmalar, rahim düz kaslarının kasılmasına ve doğumun erken başlamasına yol açabilir. Erken doğumlarda ise rahim enfeksiyonlarının risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Damar yolu ile yayılan mikroorganizma ürünleri ve bunlara karşı verilen iltihabi yanıt içeriği maddeler, damarların tıkanmasına yol açarak kalp, beyin ve böbreklerin çalışmasını engelleyebilir. Bunun sonucunda kalp krizi veya felce uygun zemin hazırlar. Son zamanlarda yapılan araştırmalar Alzheimer hastalığı ile diş eti hastalığı arasında bir ilişkinin olabileceği yönünde bulgular ortaya koydu. Kalp-damar problemleri, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol durumunu da içeren şişmanlıkla da ilişkisi hem ülkemizde hem de yurt dışında yapılan pek çok klinik ve laboratuvar çalışmalarının sonuçlarına yansımıştır. Diş eti hastalıkları, kalp ve damar problemlerine, şeker hastalığı ile erken doğuma veya düşük yapmaya ve bunun yanında pek çok hastalığın oluşmasına neden olmaktadır.

Periodontal Problemler (Dişeti Problemleri) - Hamilelik İlişkisi
Hamilelik ve dişeti enfeksiyonları arasındaki ilişki uzun yıllardır bilinmektedir. Son yapılan araştırmalar, dişeti hastalıklarının hastanın sistemik durumunu etkilediği gibi fetusun da sağlığını etkileyebildiğini ve düşük, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek riskini arttırdığını ortaya koymuşturHamilelik gingivitisi (Dişetlerindeki kanamalı enfeksiyon) oldukça yaygın bir durum olup hamile kadınlarda %30 ile %100 oranında görülmektedir. Eritem, ödem, hiperplazi ve artan kanama ile karakterizedir. Mevcut durum hafif olabileceği gibi şiddetli gingival hiperplaziye , ağrı ve kanamaya neden olup, ilerleyebilir.

Peridontal Hastalık İle Erken Doğum-Düşük Doğum Ağırlıklı Doğum Arasındaki İlişki.
Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı ile peridontal hastalık arasındaki ilişki enfeksiyona bağlı bir ilişkidir. Sürmekte olan çalışmalar peridontal hastalık ile erken doğum ağırlığı arasındaki ilişkiyi desteklemektedir.
Anneye ait immün sistemin hamilelik sırasında baskılandığı düşünülmektedir. İmmün cevaptaki bu azalma hamilelerde dişeti enflamasyonunun daha kolay ortaya çıkmasının da bir diğer nedenidir. Dişeti cebi derinliğindeki artış, dişetlerinde kanama ve hiperemi doğumdan sonraki bir aya kadar devam etmektedir. Şiddetli ösefajial reflu mevcutsa veya tekrarlayan kusmalar söz konusu ise artan aside bağlı olarak dişlerde erozyon izlenebilir. Ağız kuruluğu hamilelerde sıklıkla görülen bir durumdur ve diş çürüklerinin artmasına sebep olur. Gebelikte sıvı tüketiminin artırılması gereklidir.

HAMİLELİKTE KARŞILAŞILAN DİŞ ETİ HASTALIK VE TEDAVİLERİ
Hamilelik her bayanın hayatında yaşamak istediği çok güzel ve anneliğe doğru olan bir sürecin başlangıcıdır. Ancak her güzel şeyde olduğu gibi hamilelik sürecinde de keyfinizi kaçıracak ufak problemler karşınıza çıkabilir. Hamilelik sürecindeki anne adaylarının keyiflerini kaçırabilecek diş ve diş eti problemleri ile buna karşılık anne adaylarının alabilecekleri ufak önlemler ve gerektiğinde diş hekimini ziyaretlerinde yapılabilecek tedavileri sırlayabiliriz.

Hamilelerde tüm bireylerde görülen diş ve diş eti hastalıklarına ek olarak hamilelik gingivitisi dediğimiz diş etlerinde kanama, şişlik kızarıklık ile belirti veren ve genellikle hamileliğin 2. Ayında başlayıp 8 veya 9 uncu ayında son bulan bir diş eti rahatsızlığıyla karşılaşma olasılığı %30 civarındadır. Hamilelik gingivisitinde belirtiler kanama, şişlik ve zaman zaman ağrı olarak kendini göstermektedir. Bu hastalığın nedeni hamile bayanlardaki östrojen ve progesteron hormonlarındaki artış yüzündendir. Genellikle alt ve üst ön bölge dişlerinde görülür zaman zaman tümör benzeri bir görünüm sergileyebilir. Ancak hamileliğin 8. aylarına doğru 2. Ay öncesindeki görünümüne geri döner.

  Hamilelik gingivitisi nasıl tedavi edilir?

 Hamilelik gingivitisinin tedavisi genellikle hamileliğin 2. trimesterinde yapılacak olan diş taşı temizliği, kök yüzeyi düzleştirmesi, polisaj ve sonrasında hamile bayanın oral plak oluşumunu engellemek için yapması gerekenlerin anlatılması ve motive edilmesi ile son bulur. Hamilelerde bunun dışında görülen problemler diğer normal bireylerde görülen problemlerle hemen hemen aynı olmasına rağmen tedavi yaklaşımları normal insanlara göre biraz farklıdır.

 Dişhekimi olarak bizler hamilelerde diş tedavisini azami dikkatle yürütmek anne ve fetusu stres ve bakteriemi (enfeksiyon) riskine sokmamak için acil tedaviyi gerektiren durumlar dışında müdahalede bulunmayarak ancak çürük kontrolü gibi ertelenemez tedavileri de en uygun şartlar ve zamanı(2. Trimester) gözeterek yapabiliriz. 1. Trimesterde fetus dış etkilere çok duyarlı olduğu ve düşük riski olabileceği göz önünde bulundurularak sadece çok acil tedaviler sadece yapılmalı.3. trinmesterde ise fetusun büyüklüğü arttığı ve kardiak değişikliklerin önemi arttığı için yine kullandığımız bazı lokal anestezikler erken doğum riski taşıdığı için bu dönemde de pek fazla müdahale yapılmaz. Ancak 2. Trimester(3 ile 6 ay arası) ertelenemez diş tedavileri için en uygun dönemdir. Bu dönemde lokal anestezi altında endodontik(kanal tedavisi),konservatif(dolgu vs..) ve basit diş çekimi gibi işlemler yapılabilir.

  Hamilelikte diş tedavisinde hangi ilaçlar kullanılabilir?

 Hamilelikte diş ve diş eti hastalıklarıyla ilgili kadın doğum uzmanının da görüşü alınarak eğer hastadada alarji problemi yoksa, penisilinler her üç trimesterdede kullanılabilir. Bunun dışında sefalosporin grubu ilaçların kullanımında da bir sakınca yoktur. Ancak iki grup dışındaki antibiyotiklerin kullanımı hamilelerde çeşitli riskler taşır. O yüzden biz hamile hastalarımızın öncelikle kendilerini takip eden kadın doğum uzmanıyla irtibata geçerek ilaç kullanmaya başlamalarını tavsiye etmekteyiz. Ağrı kesici olarak da yine en güvenli ağrı kesici grubu parasetamol grubu ağrı kesicilerdir, diğer ağrı kesiciler gerek anne ve gerekse bebek açısından çeşitli riskler taşır.. o yüzden hamile bir bayan bir aspirini dahi kullanmadan önce kendisini takip eden kadın doğum uzmanına danışmalıdır.

Dr. Sibel Öznur Örsal
www.icerikfabrikasi.com

7 Haziran 2015 Pazar

Bebeklere ve Çocuklara Omega 3 Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Bazı araştırmalar omega-3 takviyelerinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerini hafiflettiğini düşündürmektedir. Omega-3 yağ asitleri beyin gelişimi ve işlevi için önemlidir. Omega-3’ler geleneksel tedaviye bazı ek faydalar sağlayabilir ama bu konudaki bir tedavinin tam anlamıyla yerini tutamaz, besin takviyesi olarak bünyeye destek verir.

Çocuklara Kapsül, Bebeklere Şurup...
Balık yemeyi sevmiyorsanız Omega-3 takviyeleri alabilirsiniz. Bazı takviyelerde balık tadı ve balık kokusu fark edebilirsiniz. Nordic Naturals çocuk serisi çilek ve limon aromaları ile lezzetlendirilmiş , tamamen "kokusuz" 3 ürün sunuyor: İkisi yumuşak jel formunda olan çocuk omega 3 lerinin bebekler için olanı likit/sıvı formundadır.


Doktorunuza ve eczacınıza danışarak; aşağıda önerilen dozları çocuğunuza / bebeğinize kullanabilirsiniz.Yüksek dozda alımı bazı ilaçların etkisini bozabilir.

Omega 3-6-9  Junior   Günde 2 adet  /  90 yumuşak jel    
Children's   Omega 3  DHA  Günde 1 çay kaşığ  /  119 ml                 
Daily OMEGA KIDS  Günde 1 adet   /  30 yumuşak jel 

***
İhtiyacınız olan EPA, DHA miktarlarını görmek için muhaakkak alacağınız ürünün etiketini okuyunuz.