Yaz sıcaklarına, kalbe, şekere, hatta kansere dahi destek bu videodaki "bilimsel veriler".
Videonun konu başlığı ile ne alakası var diyeceksiniz? Haklısınız.
Ben videoyu iki kez izledikten sonra anlayabildim. Siz şanslıysanız; ben on-onbeş satırda anlatabileceğim.
Haydi deneyelim:)
Video oyunları tasarımcısı JaneMcGonigal'in ttp://www.ted.com/talks/lang/tr/jane_mcgonigal_the_game_that_can_give_you_10_extra_years_of_life.html
linkinde izleyebileceğiniz sunumunun başlarında, antioyuncu BAM (BilinçAltıM) başladı söylenmeye;
- çoluk çocuk / karı koca herkesi esir almaya başlayan internet oyunlarını aklamaya çalışıyor...
Halbuki ne menem şey şu oyunlar, külliyen ziyan / hayat, zaman, zihin ziyanı...
Video boyunca bir çok bilimsel veri aktarıyor Jane. Verileri "bağlantılandırmak için" ciddi çaba harcadım ama sonunda anladım. Kıssadan hisseye gelmeden, o muhteşem verileri "mümkün olduğunca kısa" size de aktaracağım.
2 ayrı araştırma "sonuçları" birbirinin zıttı çıkıyor. (Aslında 1.araştırmanın endişelerini 2.araştırma çözüyor.)
1.ARAŞTIRMAYA GÖRE Ölmekte olan insanların 5 pişmanlığı:
1)Keşke bu kadar çok çalışmasaydım
2)Keşke arkadaşlarımla bağlarımı koparmasaydım
3)Keşke daha çok mutlu olma fırsatım olsaydı
4)Keşke kendimi daha cesurca ifade etseydim
5)Keşke beklenenleri değil hayallerimi yaşasaydım
2. ARAŞTIRMAYA GÖRE Travma sonrası kişilerde gelişen 5 durum:
1)Artık beni mutlu eden şeyleri yapmaktan korkmuyorum
2)Artık aileme ve dostlarıma daha yakınım
3)Artık kim olduğumu biliyor ve kendimi daha iyi anlıyorum
4)Artık hayatımın yeni bir amacı ve anlamı var
5)Artık hayallerime ve amaçlarıma daha iyi odaklanıyorum.
Yine Jane'in aktardığı araştırmalara göre travma sonrasındaki kişiler; eylemlerinin ardından
* Zihinsel / Duygusal / Fiziksel ve Sosyal DAYANIKLILIK kazanıyorlarmış.
Jane; internet / face oyunları ile bunların bağlantısını da şöyle kuruyor.
Travma sonrası "hayata tutunma" artıyorsa, herkesin travma geçirmesine gerek yok! İyi kurgulanmış sanal oyunlarla bu süreçleri deneyimleme ortamı zaten yaratılıyor. Oyunları gereksiz zaman kaybı sanmadan, oyunlardan korkmadan bu verimli yansımalarını fark edin ve muhakkak oyun oynayın, demeye getiriyor.

Ve yine bir araştırma sonucuna dikkat çekiyor. Çocuklarıyla birlikte günde 30 dakika sanal oyunlar oynayan ebeveynlerin, oynamayanlara göre çocuklarıyla daha sıkı ve güçlü bağları olduğu tespit edilmiş.
Vee tüm bunlar +10 yıl kazandırıyormuş bizlere....
Ben kendimde miyim? İnanamıyorum yazdıklarıma!
20 yıllık bilgisayar kullanıcısı olarak, solitaire'den öte oyunlar menüsüne tıklamayan ben, neler diyorum? Yalnız cidden içime su serpildi, ah n'olacak bu çocukların hali, internet oyunlarından başlarını kaldıramıyorlar, aptala dönecekler, şiddet eğilimi artacak, edilgenlikten kurtarmak lazım bunları, acil çocukları koruma örgütlerine projeler geliştirelim, sokaklara çıkalım, pankartlar açalım...ay ay ay çok bi fena bu gidişat.. derken...
Bakış açısı... anlamak için araştırmak... bilimsel verilere kulak asmak... NE GÜZEL KORKULARIMIZI sukünetlendiriyor.
(Şimdi ben bi yeğenlerimi arayayım, Farmville de neymiş b i bakayım, sıkılırsam? Aaa katlanayım azıcık canım, sonunda travmalar atlatıp mutluluğa tavan yaptıracağım:)))
(Hatice İnhanlı, TED'le 21 gün proje yazılarından)
Videonun konu başlığı ile ne alakası var diyeceksiniz? Haklısınız.
Ben videoyu iki kez izledikten sonra anlayabildim. Siz şanslıysanız; ben on-onbeş satırda anlatabileceğim.
Haydi deneyelim:)
Video oyunları tasarımcısı JaneMcGonigal'in ttp://www.ted.com/talks/lang/tr/jane_mcgonigal_the_game_that_can_give_you_10_extra_years_of_life.html
linkinde izleyebileceğiniz sunumunun başlarında, antioyuncu BAM (BilinçAltıM) başladı söylenmeye;
- çoluk çocuk / karı koca herkesi esir almaya başlayan internet oyunlarını aklamaya çalışıyor...
Halbuki ne menem şey şu oyunlar, külliyen ziyan / hayat, zaman, zihin ziyanı...
Video boyunca bir çok bilimsel veri aktarıyor Jane. Verileri "bağlantılandırmak için" ciddi çaba harcadım ama sonunda anladım. Kıssadan hisseye gelmeden, o muhteşem verileri "mümkün olduğunca kısa" size de aktaracağım.
2 ayrı araştırma "sonuçları" birbirinin zıttı çıkıyor. (Aslında 1.araştırmanın endişelerini 2.araştırma çözüyor.)
1.ARAŞTIRMAYA GÖRE Ölmekte olan insanların 5 pişmanlığı:
1)Keşke bu kadar çok çalışmasaydım
2)Keşke arkadaşlarımla bağlarımı koparmasaydım
3)Keşke daha çok mutlu olma fırsatım olsaydı
4)Keşke kendimi daha cesurca ifade etseydim
5)Keşke beklenenleri değil hayallerimi yaşasaydım
2. ARAŞTIRMAYA GÖRE Travma sonrası kişilerde gelişen 5 durum:
1)Artık beni mutlu eden şeyleri yapmaktan korkmuyorum
2)Artık aileme ve dostlarıma daha yakınım
3)Artık kim olduğumu biliyor ve kendimi daha iyi anlıyorum
4)Artık hayatımın yeni bir amacı ve anlamı var
5)Artık hayallerime ve amaçlarıma daha iyi odaklanıyorum.
Yine Jane'in aktardığı araştırmalara göre travma sonrasındaki kişiler; eylemlerinin ardından
* Zihinsel / Duygusal / Fiziksel ve Sosyal DAYANIKLILIK kazanıyorlarmış.
Jane; internet / face oyunları ile bunların bağlantısını da şöyle kuruyor.
Travma sonrası "hayata tutunma" artıyorsa, herkesin travma geçirmesine gerek yok! İyi kurgulanmış sanal oyunlarla bu süreçleri deneyimleme ortamı zaten yaratılıyor. Oyunları gereksiz zaman kaybı sanmadan, oyunlardan korkmadan bu verimli yansımalarını fark edin ve muhakkak oyun oynayın, demeye getiriyor.

Ve yine bir araştırma sonucuna dikkat çekiyor. Çocuklarıyla birlikte günde 30 dakika sanal oyunlar oynayan ebeveynlerin, oynamayanlara göre çocuklarıyla daha sıkı ve güçlü bağları olduğu tespit edilmiş.
Vee tüm bunlar +10 yıl kazandırıyormuş bizlere....
Ben kendimde miyim? İnanamıyorum yazdıklarıma!
20 yıllık bilgisayar kullanıcısı olarak, solitaire'den öte oyunlar menüsüne tıklamayan ben, neler diyorum? Yalnız cidden içime su serpildi, ah n'olacak bu çocukların hali, internet oyunlarından başlarını kaldıramıyorlar, aptala dönecekler, şiddet eğilimi artacak, edilgenlikten kurtarmak lazım bunları, acil çocukları koruma örgütlerine projeler geliştirelim, sokaklara çıkalım, pankartlar açalım...ay ay ay çok bi fena bu gidişat.. derken...
Bakış açısı... anlamak için araştırmak... bilimsel verilere kulak asmak... NE GÜZEL KORKULARIMIZI sukünetlendiriyor.
(Şimdi ben bi yeğenlerimi arayayım, Farmville de neymiş b i bakayım, sıkılırsam? Aaa katlanayım azıcık canım, sonunda travmalar atlatıp mutluluğa tavan yaptıracağım:)))
(Hatice İnhanlı, TED'le 21 gün proje yazılarından)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder